Ana içeriğe atla

Mezunlardan Ocak“İZ”leri: Eda Göknar ile Röportaj

a

Yeditepe Üniversitesi deneyiminizden bahseder misiniz?

Yeditepe Üniversitesi'nde öğrencilik hayatım 2004 yılında başladı. İSTEK Acıbadem Okulu'ndan mezun olduktan sonra Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Yönetimi Bölümü'nde eğitimime başladım. Diğer yandan, Erasmus programıyla Hollanda'daki Inholland Üniversitesi’ne gitme fırsatı bulan ilk öğrenci olma ayrıcalığını yaşadım. Bu deneyim, uluslararası bakış açısı kazanmamı ve kariyerime yönelik önemli adımlar atmamı sağladı.

Öğrenim gördüğüm yıllarda, İşletme Kulübü ve Dans Kulübü gibi çeşitli öğrenci kulüplerinde aktif rol oynadım. Bu kapsamda üniversite bünyesinde dans festivalleri düzenledik ve farklı üniversitelerin etkinliklerinde yer aldık. Bu deneyimlerim zaman yönetimi, ekip çalışması ve çok yönlü sosyal ilişkiler kurma açısından büyük katkı sağladı.

Bugün hâlâ Yeditepe Üniversitesi ile bağım devam ediyor. Sanat ve Kültür Yönetimi bölümünde yüksek lisans yapıyorum. Yüksek lisans öncesinde ise Sanat ve Kültür Yönetimi bölümümüzde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak lisans öğrencilerine ders verme fırsatım oldu. Yeditepe Üniversitesi’nde başlayan bu yolculuk, hem akademik hem de profesyonel anlamda gelişimimde önemli bir yere sahip.

Kariyerinizde Yeditepeli olmanın getirdiği farklar, avantajlar neler oldu?

Üniversitemizde sektörde deneyimli öğretim görevlilerinin verdiği dersler, staj yapma ve alanımı tanıma konusunda büyük fayda sağladı. Çok sayıda staj yaparak mezuniyet sonrası kariyer yönümü belirlememde yardımcı oldu. Yeditepe Üniversitesi mezunu olmak, genişleyen bir mezun ağına erişim anlamına geliyor. Bu ağ da profesyonel destek ve işbirliği fırsatları sunuyor. Söz konusu ağın doğru şekilde değerlendirilmesi, üniversitemiz mezunlarına her zaman fayda sağlayacaktır.

Sizce kariyerinizde önemli dönüm noktası ne oldu?

Kariyerimdeki önemli dönüm noktalarından biri, Pera Müzesi Öğrenme Programları’nda yolculuğuma başlamam oldu. Müzede hem hangi alanda uzmanlaşmak istediğimi hem de sektörün ihtiyaçlarını daha iyi anlama fırsatı buldum. Çocuklar, gençler, yetişkinler, alzheimer/demans hastaları, öğretmenler, ebeveynler, üniversiteler, STK’lar, İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ve sanatçılar gibi geniş bir yelpazeden kişi ve kurumlarla çalışma deneyimi kazandım. Bu süreç, beni müze eğitimi ve öğrenme programları alanında uzmanlaştırdı.

Geçtiğimiz üç yıldır da İKSV Alt Kat Yöneticisi olarak çalışıyorum. İKSV, disiplinlerarası çalışma yapısı ve sanatın farklı dallarını bir araya getiren kimliğiyle çok farklı bir deneyim sundu. Burada kültür ve sanata erişimi kısıtlı çocuklar ve gençlere yönelik öğrenme programları geliştirme ve uygulama süreçlerinde çalışmak oldukça değerli.

Kariyer yolculukları için öğrencilerimize/yeni mezunlarımıza önerileriniz nelerdir?

Kariyer yolculuklarında başarı için öğrencilere ve yeni mezunlara tavsiyem; okurken mutlaka staj yapmaları, projelerde aktif rol almaları, öğrenci kulüplerinde deneyim kazanmaları ve kendi projelerini üretmeye cesaret etmeleridir. Bu tür deneyimler, hem kariyer hedeflerini şekillendirmede hem de iş hayatına hazırlanırken önemli bir avantaj sağlar.

Ayrıca eski mezunlar ve yeni mezunlar arasındaki dayanışmanın kariyer yolculuğunda büyük bir fark yaratacağına inanıyorum. Bu nedenle, Mezunlar Ofisi'nin düzenli etkinliklerle bizi bir araya getirmesinin, sosyal ve profesyonel anlamda değerli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.