Bahar döneminin ilk etkinliğinde The Brutalist filmi için buluşuyoruz.
Savaş sonrası Amerika’nın çalkantılı atmosferinde geçen The Brutalist, sadece mimariyi değil, hırs, kimlik ve hayatta kalma mücadelesini de merkezine alıyor. Maksimalist ve minimalist öğeleri ustalıkla harmanlayan film, alışılmadık kadrajları, yenilikçi estetiği ve güçlü oyuncu kadrosuyla izleyiciye unutulmaz bir deneyim sunuyor. Eleştirmenler tarafından “göçmenlik kavranışının anıtsal bir senfonisi” olarak övülen bu yapım, dramatik yapısı ve şiirsel anlatımıyla dikkat çekiyor.