Yeditepe Üniversitesi deneyiminizden bahseder misiniz?
Yeditepe Üniversitesi benim için sadece bir eğitim kurumu olmadı; aynı zamanda hayal kurmayı öğrendiğim, kendimi keşfettiğim ve özgüvenimi inşa ettiğim bir yerdi. Öğrencilik yıllarımda hem teorik anlamda hem de sosyal anlamda çok yönlü gelişme imkanı buldum. Bugün girişimci bir yolculukta sağlam adımlarla yürüyorsam, bu temellerin etkisi çok büyük. Aynı zamanda %100 burslu bir öğrenci olarak 5 yıl yurtta kaldığım için kampüs benim için sanki yaşadığım bir mahalle gibi ve bende o mahallenin bir sakini gibiydim. Yazın sıcağını, kışın soğuğunu ve çamlıkta oturmanın her zamanki serinliği beni hep mutlu etmiştir.
Kariyerinizde Yeditepeli olmanın getirdiği farklar, avantajlar neler oldu?
Yeditepeli olmak bir vizyon kazandırıyor insana. Uluslararası bakış açısı, çok kültürlü bir ortamda yetişmek ve farklı disiplinleri bir arada değerlendirebilme yetisi, iş dünyasında beni hep birkaç adım öne taşıdı. Özellikle girişimcilik tarafında, hem teorik bilgim hem de çevremi etkili kullanabilme becerim Yeditepe'de şekillendi diyebilirim. Çok değerli mezunlarımız var. Biz mezunlarımızı da bir araya getiriği canlı tutulacak komünite olanakları artırılırsa çok daha verimli olacak her şey.
Sizce kariyerinizde önemli dönüm noktası ne oldu?
En önemli dönüm noktası sanırım, klasik kariyer yollarını takip etmek yerine kendi yolumu çizmeye karar verdiğim andı. Yani mezuniyet sonrası bir işe girip çalışmaktansa sıfırdan hiçbir tecrübem yokken BukyTalk’u kurmaya karar vermemdi. BukyTalk’u kurarken elimde bir konfor yoktu ama çok güçlü bir inanç ve vizyon vardı: Türkiye’de ve dünyada milyonlarca insanın İngilizce konuşma korkusunu yenmesine destek olmak. Cesaretle atılan o ilk adım, bugüne kadar en büyük kazanımlarımı getirdi. Risk aldım ama karşılığında özgürlüğü, tatmini ve gerçek bir etki yaratma hissini de kazandım. Çünkü elli binden fazla insana dokunduk.
Kariyer yolculukları için öğrencilerimize/yeni mezunlarımıza önerileriniz nelerdir?
En büyük tavsiyem şu olur: Harekete geçin. Mükemmel anı beklemeyin çünkü o an genelde gelmez. Deneyin, yanılın, ama her seferinde öğrenin. Network kurun ve girişken olmaktan çekinmeyin; insan ilişkileri, fırsatların kapısını açan en büyük anahtarlardan biri. Ve en önemlisi: Kendi potansiyelinize inanın. Hangi sektörde olursanız olun, fark yaratmanın yolu önce kendinize yatırım yapmaktan geçiyor. Unutmayın, kariyer bir yarış değil; bir yolculuk. Ve bu yolculukta rotayı siz belirlersiniz.