
Mina Çetiner Özçelik, Kadıköy Anadolu Lisesi'nin ardından Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş, yüksek lisans eğitimine aynı üniversitede devam etmiştir. Kariyerine önde gelen hukuk bürolarında başlayan Mina, ardından farklı sektörlerde faaliyet gösteren büyük ölçekli şirketlerde çalışarak ticaret hukuku, sözleşme yönetimi, iş hukuku, marka hukuku ve kurumsal yönetişim alanlarında güçlü bir birikim edinmiştir.
Şu anda, global ölçekte faaliyet gösteren bir sanayi şirketi olan Arçelik A.Ş.’nin genel merkezinde Kıdemli Lider Hukuk Müşaviri (Senior Lead Legal Counsel – Global Compliance) olarak görev yapmaktadır. Global ölçekte yürütülen etik ve uyum programının birçok temel sürecinde aktif rol almakta; politika ve prosedür oluşturma, global iş etiği ilkeleri ve ilgili politikalara yönelik eğitimlerin tasarımı, uyum kültürünün yaygınlaştırılması ve çalışanlara benimsetilmesi, etik hat bildirimlerinin takibi, iç soruşturmaların yürütülmesi, uyum risklerinin analizi ve denetim ekipleriyle iş birliği gibi çok katmanlı süreçlerde sorumluluk üstlenmektedir. Ayrıca farklı ülkelerdeki ekiplerle yakın iş birliği içinde çalışarak, uluslararası regülasyonlara ve sektör standartlarına uygunluğu güçlendiren stratejik katkılar sunmaktadır.
Profesyonel yaşamının yanı sıra sanata ve çok yönlülüğe her zaman değer veren Mina, üniversite yıllarında Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’nda birçok oyunda sahne almış; sanatla geliştirdiği sosyal becerileri kariyerine de taşımıştır.
1. Yeditepe Üniversitesi deneyiminizden bahseder misiniz?
Yeditepe yıllarım, akademik eğitimin çok ötesinde bir gelişim süreciydi. Güçlü bir hukuk eğitiminin yanında; yabancı dil becerilerimi geliştirdiğim, çok kültürlü bir ortamda düşünmeyi ve sorgulamayı öğrendiğim, akademik destek sisteminin gerçekten hissedildiği bir dönemi yaşadım.
Hukuk fakültesindeki ders yapısı, seminerler, seçmeli dersler ve akademisyenlerle kurduğumuz iletişim; sadece bilgiyi aktaran değil, birlikte öğrenmeyi teşvik eden bir atmosfer yarattı. Kariyerime yön verirken asistanından dekanına kadar herkesin ulaşılabilir olması, yalnızca mesleki değil, kişisel kararlarımda da beni destekleyen bir yapı oluşturdu.
Sanat, dans ve tiyatro hayatımın her döneminde vardı; üniversite yıllarımda da bu yönümü beslemeye devam ettim. Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’nda yer almak, sahneye çıkmanın heyecanını yaşarken aynı zamanda ekip ruhunu, liderliği ve yaratıcı düşünmeyi de geliştirmeme katkı sağladı. Tiyatro sahnesi, ekip ruhunu, liderliği ve yaratıcı düşünmeyi geliştirirken; kütüphanede sabahladığım gecelerle sahnedeki kahkahalar birbirini dengeledi. Bugün insanlarla etkili iletişim kurabiliyorsam, bu becerinin temelleri sanatla iç içe geçen bu süreçte pekişti; Yeditepe ise bu yönümü ifade edebileceğim güçlü bir alan sundu.
2. Yeditepe mezunu olmanın size kattığı farklar neler oldu?
Yeditepe mezunu olmak, özellikle kariyerimin ilk yıllarında bana ciddi bir avantaj sağladı. Güncel ve kapsamlı hukuk müfredatı, uluslararası deneyime sahip akademik kadro ve İngilizce eğitim; beni hem mesleki anlamda donanımlı hem de uluslararası iş dünyasına hazır hale getirdi.
Farklı disiplinlere açık, çok kültürlü üniversite ortamı sayesinde analitik düşünme yetim gelişti; sosyal hayata duyduğum ilgi sayesinde ise bugün çalıştığım etik, uyum ve yönetişim gibi çok katmanlı bir alanda daha empatik, esnek ve stratejik düşünebiliyorum. Yeditepe’nin verdiği vizyon, sadece işe değil, hayata da bütünsel bakmayı öğretti.
3. Kariyerinizdeki önemli dönüm noktası neydi?
Kariyerim keskin bir çizgiden çok, gelişerek şekillenen bir yolculuk oldu. Her yeni sorumluluk, her yeni alan benim için birer dönüm noktası niteliği taşıdı. Bu yolculukta özellikle etik ve uyum alanına yönelmem, klasik hukuk pratiğinden farklı olarak kurum kültürü, değerler ve insan davranışlarıyla daha yakından çalıştığım bir dönem başlattı. Bu geçiş, hem mesleki hem de insani olarak beni zenginleştirdi; kariyerimde derinleştiğim bu çok boyutlu alan, bana anlam ve tatmin sunmaya devam ediyor.
Etik ve uyum süreçlerinde artık yalnızca kuralların doğru uygulanmasını değil, bu kuralların şirket içinde nasıl yaşatıldığını ve ne şekilde kültüre dönüştüğünü göz önünde bulundurarak çalışıyorum. Şirket içindeki davranış kodlarından soruşturma süreçlerine, politika geliştirmeden küresel farkındalık eğitimlerine kadar birçok alanda aktif rol alıyor; farklı coğrafyalardaki ekiplerle birlikte stratejik çözümler üreterek katkı sağlıyorum.
4. Öğrencilerimize ve yeni mezunlarımıza kariyer önerileriniz nelerdir?
Kariyer bir varış noktası değil; gelişen, dönüşen ve sizi siz yapan yolculuklardan biridir. Bu yolculukta yönünüz zaman zaman değişebilir; önemli olan kendi sesinizi bulmak ve o sesi duymaktan vazgeçmemektir. Herkesin yolu farklı şekillenir; bu nedenle kıyaslamadan, kendinize özgü rotanızı çizmeyi öğrenmek çok kıymetli.
Sadece derslere değil, farklı alanlara da temas etmek; sanata, sahaya, sosyal projelere dahil olmak sizi hem dönüştürür hem de besler. Ben öğrenciyken prestijli hukuk bürolarında staj yaparak mesleğe dair somut fikirler edindim. Hangi alanda başlamak istediğimi, iş hayatının benden ne beklediğini stajlarla fark ettim. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu erken deneyimlerin yön bulmamda ne kadar belirleyici olduğunu çok daha iyi anlıyorum.
İlk adımlar, geleceğinize yön verecek eşsiz fırsatlardır. Her deneyim, sizi biraz daha netleştirir ve ne istediğinizi daha güçlü şekilde tanımlamanızı sağlar. Bu yüzden kariyer yolculuğunuza bilinçli, meraklı ve değerlerinizi unutmadan başlamak çok önemli. Dürüstlük, güven, samimiyet, merak... Sizi siz yapan tüm değerler kutup yıldızları gibi, her kararınızda pusulanız olacak.
Elbette bilgi, nitelikli eğitim ve kendini sürekli geliştirme çabası bu yolculuğun vazgeçilmez temelidir. Güncel kalmak, donanımınızı artırmak ve öğrenmeye açık olmak sizi her zaman güçlü kılar. Ancak bu sağlam temelin üzerine koyduğunuz duruşunuz, insani değerleriniz ve temsil biçiminiz, iş hayatında gerçek farkı yaratır.