Ana içeriğe atla

Gökay Gündoğdu Röportajı Hedef Dergisi Ekim’24 Sayısında

g

Türkiye ve Dünya ekonomisi yanında hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün de nabzını tutan Hedef Dergisi, Ekim’24 sayısında İşletme Lisans'07 mezunumuz Gökay Gündoğdu röportajına yer verdi. Etkileyici ve zarif tasarımlarıyla tanınan Türk moda tasarımcısı olarak sektörde yerini alan Gökay Gündoğdu, 2025 yılında 10'uncu yaşına girecek olan markası TAGG ile hedeflerini yeniden belirlediği bir dönemde olduğunu söyledi.

Röportajın devamı;

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Moda alanındaki kariyeriniz nasıl ilerledi?

Yeditepe Üniversitesi'nde İngilizce işletme bölümü okudum. Ardından New York'ta Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi eğitimi aldım. Tasarıma olan ilgim sebebiyle yüksek lisansımı Milano'da, Domus Academy'de Business Design alanında yaptım. Eğitimim süresince kreatif endüstrilerle birçok proje geliştirdik. Konsantrasyon alanımı moda üzerine seçtim ve İtalya'da Italia Independent, Armani, Bulgari ve Valentino markalarında çalıştım.

TAGG markanızın kuruluş hikâyesini bizimle paylaşır mısınız? Nasıl bir marka yaratmayı hedeflediniz, hedeflerinizin ne kadarına ulaşabildiğinizi düşünüyorsunuz?

Güçlü kadın hikâyeleri anlatan bir marka yaratmak istedim. Bu konuda doğru mesajlar vermeyi başarabildiğimi düşünüyorum. Koleksiyonlarımı kadın bedenini metalaştırmadan, kıyafetin formunu, yüksek işçiliği ortaya çıkaran bir bakış açışıyla hazırlıyorum. Hazır Giyim koleksiyon anlayışını günlük, oüs, anahtar parçalar, özel günler ve tatil alanlarında kapsüller üzerine

“DÜNYAYA KENDİ VİZYONUYLA BAKAN KADINLAR İÇİN TASARLIYORUM”

Kalitenin değil, reklamlarda daha çok gözükenin öne çıktığı ve fiyat avantajlı olanın tercih edildiği zorlu bir süreç başlıyor.

luyorum. Bugüne kadar birçok hedefimi gerçekleştirdim, ancak 2025 yılında TAGG, ıo'uncu yaşına giriyor. Hedeflerimi yeniden belirlediğim bir dönemdeyim.

Hem lüks hem de giyilebilir kadın giyim ürünleri üzerinde çalışıyorsunuz. Kendi tasarım tarzınızı nasıl anlatırsınız? TAGG nasıl kadınlara hitap ediyor?

Yalın, güçlü formlara sahip, yüksek işçilikle üretilen, kaliteli kumaşlarla birleşen ve kadınlara tavır katan zamansız tasarımlar olarak tanımlayabilirim. TAGG, güçlü kadınlara hitap ediyor. Özgüvenli, yalın ama güçlü, özgün, kendine güvenen, kendini olduğu gibi seven, feminen, ayrıştıran değil kucaklayan, standartlara boyun eğmeyen, dünyaya kendi vizyonuyla bakan kadınlar için tasarlıyorum.

Günümüzde dev markalar, lüksü sessize almaya yöneliyor. Tüketicinin de bu konudaki algısı değişiyor. Moda endüstrisinde lüks, sizin için ne ifade ediyor?

Lüks, benim için özgünlük, yüksek işçilik, detay ve ayrıcalıklı hizmeti temsil ediyor.

TAGG'ın küresel piyasadaki duruşuyla ilgili neler söylersiniz? Markanız, yurt dışında nasıl konumlanıyor? Bu konumlandırmayı derinleştirmek adına neler yapıyorsunuz? Bu bağlamda Türkiye'nin, moda alanındaki küresel başarılarını nasıl değerlendirirsiniz?

TAGG; Orta Doğu, Avrupa ve Amerika'da çok katlı mağazalarda ve prestijli tasarımcı butiklerde satışta. Birçok global markayla aynı çatı altında buluşuyor. İletişim konusunda daha aktif olmamız gereken bir döneme giriyoruz. Marka sayısının ve dijital medyanın gücünün artmasıyla rekabet daha da zorlaştı. Kalitenin değil, reklamlarda daha çok gözükenin öne çıktığı ve fiyat avantajlı olanın tercih edildiği zorlu bir süreç başlıyor.

Sizce "güçlü kadın" algısında maskulen modanın nasıl bir önemi var? Cinsiyet rollerinin değiştiği günümüzde kadını güçlü göstermek adına erkek giyiminde klasikleşmiş unsurları, kadın giyimine entegre etmeli miyiz yoksa kadının gücünün erkek bağımsız şekilde ortaya koyabilecek yeni bir tasarım dilinden mi bahsetmeliyiz?

“DÜNYAYA KENDİ VİZYONUYLA BAKAN KADINLAR İÇİN TASARLIYORUM”

MODA Tasarımcısı Kısa Kısa Gökay Gündoğdu

Sizin ikonunuz?

Tilda Svvinton.

En beğendiğiniz dönem tarzı?

Dönem sevmem.

Tasarımınızı giymesini istediğiniz kişi?

Tilda Svvinton, Jennifer Connelly, Cate Blanchett.

Çalışmayı en sevdiğiniz kumaş?

Koton poplin.

Stilinizin olmazsa olmaz parçası?

Parfümüm.

Mottonuz?

Zamansızlık.

Kadının gücünü vurgulamak için eril bir dile ihtiyacımız olmadığını düşünüyorum. Maskulen-feminen stili güçlü addetmek, gücü yine erkten almanın başka bir deyişi. Kadın da erkek de birbirinden öğeler taşıyabilir giyimine. Sert çizgilerle ayrıştırmayı da gereksiz buluyorum. Ama güce yüklediğimiz anlam, yalnızca erkekten geliyormuşçasına yapılan yorumların da haksızlık olduğunu düşünüyorum. Kadın feminen hâliyle de çok güçlü olabilir.

Tasarımlarınızda size neler ilham veriyor? Geçmişten bugüne kendi tarzınızı değerlendirdiğinizde nasıl bir değişim/gelişim sergilediğinizi düşünüyorsunuz?

Güçlü, özgüvenli, kendi ayakları üzerinden duran, özgün kadınlar bana ilham veriyor. Kendi stilim her zaman net, sade, kalite ve işçilik odaklı oldu. Yatırımlık ve zamansız parçalara her zaman çok yer veriyorum. Bugün modanın geldiği noktada bu daha da değerli bir hâl aldı. Bir davette sekiz kişinin üzerinde, sekiz farklı koleksiyonumdan, üstelik 2015, 2017,2018,2019 yıllarından bile parçalar görmek beni çok mutlu etti.

Günümüzde moda dünyasının ana başlıklarından biri de "sürdürülebilirlik". Fast fashion'ın dünyaya verdiği zarar hızla büyürken sürdürülebilirlik konusuna siz nasıl bakıyorsunuz?

Bu alanda ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Sürdürülebilirlik, çok geniş bir kavram. Dünya devlerinin ve hızlı moda öncülerinin alması gereken önlemler ve konması gereken kotalar çok değerli. TAGG bünyesinde doğal elyaf kumaş kullanmaya özen gösteriyoruz, geri dönüştürülmüş içeriklere de yer veriyoruz. Ancak benim için aldığımız en değerli aksiyon zamansız ve sınırlı sayıda koleksiyon üretmek.

Son olarak F24 koleksiyonunuzda formlar, takımlar ve satenler dikkat çekiyor. Koleksiyonu nasıl anlatırsınız? Bir sonraki sezonda bizi nasıl bir TAGG koleksiyonu bekliyor?

Güçlü formların önde olduğu bir koleksiyon hazırladım. El dikimi yün kabanlardan pantolon-bluz yün, saten ve viskoz takımlara, deri etek-ceket ve elbiselere, triko elbiselere kadar zengin bir seçki sundum. Zamansızlığın ötesinde yüksek işçilik ve değerli kumaşlarla vücut bulan tasarımlar, kadının gücüne güç katacak ve fark edilir formlara sahip. Ofis hayatında hem konfor hem şıklık hem de güç arayan kadınların çok mutlu olacağı bir gardırop tasarladığımı düşünüyorum.